18 Mart 2009 Çarşamba

Air Bag ve Emniyet Kemeri

2009 yılı çok şanslı başlamadı benim için. Ocak ayı sonlarında yanda da fotoğrafını gördüğünüz Renaul Meganne marka araçla Susurluk çıkışında yoldan çıkıp karşı şeride ve oradan da şarampole yuvarlanıp takla attım.

 

Allah'a şükür ki Air Bag ve Emniyet Kemeri sayesinde mucize eseri küçük sıyrıklarla atlattım kazayı.

 

Emniyet Kemeri ve AirBag'in faydaları sürekli anlatılır. Eminyet Kemeri takmak yasal mecburiyettir ama insan ancak başına gelince anlıyor ne kadar önemli olduğunu.

 

Ben kaza yapmam, çok dikkatliyimdir havasında olan bazı sürücülerin emniyet kemeri takmamak için yaptıklarını görünce bu yazıyı yazmak şart oldu. Ancak bir Türk'ün aklına gelebilecek yeni bir aksesuar çıkarmışlar şimdi. Bazı araçlarda Air Bag emniyet kemeri ile beraber çalıştığı için bu eminiyet kemeri tokasını kemere takıyorsunuz hem air bag çalışıyor hem de kemer ikaz alarmı çalmıyor. Bunu takan arkadaşlar her halde en azından Air Bag çalışır diye düşünüyorlar. Ancak bir kaza yapınca anlıyorsunuz ki sizi sağa sola çarpmadan, aracın dışına fırlamadan asıl koruyan Emniyet Kemeridir. Siz araçta oraya buraya savrulurken Air Bag açılsa da olur açılmasa da. O yüzden tüm sürücülere tavsiyem Emniyet Kemerlerini mutlaka takın. Hatta yanınızdai ve arka koltukta oturanlara da mutlaka taktırın. Türkiye'de arka koltukta kemer takma alışkanlığı çok azdır. İstatiskiler gösteriyor ki kazalrda en çok zararı arka koltukta kemer takmayanlar görüyor.

 

 


Air Bag teknolojisine kısaca bir bakarsak çarpma anında 1/25 saniyede tetiklenen sistem kapalı haldeki yastığı nitrojen gazıyla doldurup olabilecek ölümcül yaralanmaları önlemeyi amaçlıyor. 1980'li yıllarda hayatımıza giren bu sistem istatistiklere göre
önden çarpışmalı kazalarda ölüm oranını %30 azalttmıştır.

 

Daha detaylı bilgi HowStuffWorks sitesinde bulunabilir.

 

Yukarıda da bahsettiğim gibi yağmurlu bir havada yaptım kazayı geçenlerde Faith Altaylı'nın Haber Turk sitesinde yağmurlu havada araba kullanmakla ilgili yazdığı bu yazıdan b

ir bölümü alınıtılıyorum. Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz

 

"... Yağışlı havalarda otomobillerin yol tutuşunun azaldığı ve yoldan çıkma riskinin arttığı bir gerçek. Bunu ortadan kaldırmanın bir yolu yok. Ancak yol tutuş kaybını engellemenin yolları var.

İlk yapılması gereken iyi bir lastik sahibi olmak. Otomobiliniz istediğiniz kadar iyi olsun yol tutuşunuz lastiklerinizin kalitesi kadardır.

 

Yağışlı havalar için diş derinliği ve su deşarj kapasitesi yüksek lastikler şarttır. Kabaklaşmış lastikler yağışlı havada kayak vazifesi görür.

 

Diğer bir önemli nokta lastiğin genişliği. Normal havalarda kalın bir lastik, yol tutuşa olumlu katkı yapar. Ancak yağışlı havalarda gereğinden geniş bir lastik, hele bir de su deşarj eden türden değilse tutunma yüzeyini değil, kayma yüzeyini arttırır. Kayakçılar gayet iyi bilecektir daha uzun veya kara temas yüzeyi daha fazla olan kayaklarla daha hızlı kayarsanız. Gereğinden kalın lastikler de aynı işlevi görür. Özellikle bir su birikintisine girdiğiniz anda otomobil bu geniş lastiklerin üzerinde, sanki bir Zodiac bot gibi kaymaya başlar.

 

Dikkat ederseniz yağışlı havalarda, kısıntıya giren otomobiller Porsche, Ferrari gibi spor araçlar. Niye? Çünkü lastikleri geniş, buna karşın ağırlıkları düşük. Hele bir de lastikler yağmur lastiği değilse kazaya davetiye. Otomobillerin asfalta tutunmasında sorun olduğu zaman otomobil dört değil isterse sekiz çeker olsun farketmez. Tutunma yoksa çekiş de yok.

 

Bütün önlemleri alsanız da, su birikintisine girmeniz kaçınılmaz. Çünkü yollar berbat, hatta iğrenç. Peki girince ne yapacaksınız. Aslında girince değil girmeden ne yapacaksınız demem lazım. Tüm sürücelerin bilmesi gereken bir şey var ki, direksiyon denilen yuvarlak çok önemli. O direksiyonu hiç bir zaman bo bırakmayın. Tek elle, parmakla, yandan ttutmayın. Direksiyonu daima iki elle sıkıca kavrayın. Eğer direksiyon sıkıca kavranmışsa su birikintisine girdiğiniz zaman sorunlar minimuma iner. Mesele aslında bir ağırlık transferi meselesi olduğu için kaysanız bile yoldan çıkmaz, otomobil ekseni etrafında dönse bile bir düz hat üzerinde döner. Eğer direksiyon sıkı tutulmuyorsa otomobilin ne yapacağını hiç bilemez, o andan itibaren bir daha kolay kolay kontrol edemezsiniz.

 

İkinci önemli nokta su birikintisine girince asla ama asla frene basmayın. Böyle bir hareket kazayı kaçınılmaz hale getirir. Kontrol tamemen sizden çıkar. Ve en önemlisi yağışlı havalarda süratinizi mutlaka düşürün. Normal koşullardan en az yüzde 20 daha yavaş gidin. Bu pek çok sorunun ortaya çıkmasını engelleyecektir. Sağlam ve modern otomobiller çok güvenilir makinalardır. Hangi koşullarda ne yapacakları çok bellidir. Yeter ki, siz o koşulları bilin ve ona uygun davranın. "

 

Herkese Hayırlı ve Dikkatli Yolculuklar....

Kemer Takmayı Unutmayın ! Hayat Kurtarır....